Yargı Reformu Strateji Belgesi Kapsamında CMK ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapıldı

(4) Savaş zamanındayükümlülüklerin yerine getirilmesinde hile yapan yukarıdaki fıkralarda yazılıkişilere on yıldan onbeş yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adlî para cezasıverilir. (7) İftira sonucunda mağdurhakkında hapis cezası dışında adlî veya idarî bir yaptırım uygulanmışsa; iftiraeden kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Görevinin sağladığı güvenikötüye kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği hileli davranışlarla, kendisineveya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına birkimseyi ikna eden kamu görevlisi, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ilecezalandırılır. (3) Velâyet hakları kaldırılmışolsa da, itiyadî sarhoşluk, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılması yada onur kırıcı tavır ve hareketlerin sonucu maddî ve manevî özen noksanlığınedeniyle çocuklarının ahlâk, güvenlik ve sağlığını ağır şekilde tehlikeyesokan ana veya baba, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Bir kimseyi fuhşa teşvikeden, bunun yolunu kolaylaştıran ya da fuhuş için aracılık eden veya yer temineden kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adlî paracezası ile cezalandırılır. Fuhşa sürüklenen kişinin kazancından yararlanılarakkısmen veya tamamen geçimin sağlanması, fuhşa teşvik sayılır. (5) Üç ve dördüncü fıkralardakiürünlerin içeriğini basın ve yayın yolu ile yayınlayan veya yayınlanmasınaaracılık eden ya da çocukların görmesini, dinlemesini veya okumasını sağlayankişi, altı yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ilecezalandırılır. (2) Sahte parayı bilerek kabul eden kişi, bir yıldanüç yıla kadar hapis ve adlî para cezası ile cezalandırılır.

Bir idari yargı mensubu olarak, bu gelişme hassasiyetle takip edilmiş, yasanın yargı ayrılığı rejimini ihlal ettiği sonucuna varılarak Başkanı olduğum Malatya Bölge İdare Mahkemesince Anayasa Mahkemesine (AYM) müracaat edilerek[1] Kabahatler Kanununun 3. Maddeyi neredeyse aynen iptal edilen haliyle tekrar yürürlüğe koymuştur[3]. Halen Kabahatler Kanunu uyarınca pek çok idari işleme (ceza) karşı adli yargıya (sulh ceza mahkemesine) itiraz edilmektedir. Kabahatler Kanunu,  Anayasanın yargı ayrılığı rejimi tercihini etkileyen bu yönüyle esas konu yanında genişçe tartışılacaktır. Somut olayın koşullarını detaylı şekilde değerlendiren ve istisnai nitelik taşıyan bu kararın dikkatli değerlendirilmesi isabetli olacaktır. Maddesiyle; 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Yükseköğretime giriş ve yerleştirme” başlıklı maddesinin birinci fıkrasına eklenmesi teklif edilen (h) bendine göre, idari yargıda beş yıl süre ile görev yapmış hakim veya savcılar ile Cumhurbaşkanı tarafından … Maddi hakikate ve adalete ulaşmak yolunda sonuna kadar gidilmelidir.

– Resmi daire, kışla, eğitim alanları ile sair yerlerdeki hizmetlerine devam ederler. 4551 SK’la yapılan değişiklik öncesi aylık kesilmesi cezası,  maaş kat’ı adıyla ve kesinti oranları  en az 1/10, en çok 1/4  olarak uygulanmakta idi. Yine bu ceza ancak binbaşı ve daha üst  rütbeli subaylar tarafından verilebilmekte idi. Değişiklik sonrası aylık kesilmesi cezası üsteğmen ve daha üst rütbeli subaylar tarafından verilebilmektedir. Kesinti oranları ise en az 1/25, en çok 1/8 olarak belirlenmiştir. Hangi rütbe sahiplerinin hangi oranda aylık kesilmesi cezası verebileceği EK-1 cetvelde düzenlenmiştir. Öğrenci mevzuatında disiplin suçları konusunda yeknesaklık yoktur. Her okul kendi yönetmelik ve yönergesinde değişik disiplin suçlarını düzenlemektedir. Bazılarında objektiflik sağlamak için disiplin tecavüzü (AsCK m.162/1-A) niteliğinde olan fiiller dahi ayrıntılı olarak düzenlenmektedir. “5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek” (657 SK m.125/E-k). “Savaş, olağanüstü hal veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak” (657 SK m.125/E-e).

Her Sayıştay üyesinin (…)[113] oy kullanabileceği bu seçimde en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanıp göreve başladıktan sonra, Milli Güvenlik Konseyi, altı yıllık bir süre için Cumhurbaşkanlığı Konseyi haline dönüşür ve Milli Güvenlik Konseyi Üyeleri, Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyesi sıfatını alırlar. Milli Güvenlik Konseyi üyesi olarak 18 Eylül 1980 tarihinde içtikleri and yürürlükte kalır. Cumhurbaşkanlığı Konseyi Üyeleri, Anayasada Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin haiz bulundukları özlük hakları ile dokunulmazlığına sahip olurlar. Altı yıllık süre sonunda Cumhurbaşkanlığı Konseyinin hukuki varlığı sona erer. Hakim ve savcı olup da adalet hizmetindeki idari görevlerde çalışanlar, hakimler ve savcılar hakkındaki hükümlere tabidirler. Bunlar, hakimler ve savcılara ait esaslar dairesinde sınıflandırılır ve derecelendirilirler, hakimlere ve savcılara tanınan her türlü haklardan yararlanırlar. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun; kuruluşu, organları, çalışma usulleri ve özlük işleri ile kuruluşuna dahil kurumlar üzerindeki yetkileri kanunla düzenlenir. Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken işledikleri kusurlardan doğan tazminat davaları, kendilerine rücu edilmek kaydıyla ve kanunun gösterdiği şekil ve şartlara uygun olarak, ancak idare aleyhine açılabilir. Ekonomik, ticari veya teknik ilişkileri düzenleyen ve süresi bir yılı aşmayan andlaşmalar, Devlet Maliyesi bakımından bir yüklenme getirmemek, kişi hallerine ve Türklerin yabancı memleketlerdeki mülkiyet haklarına dokunmamak şartıyla, yayımlanma ile yürürlüğe konabilir. Bu takdirde bu andlaşmalar, yayımlarından başlayarak iki ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin bilgisine sunulur. Madde 90 – Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlıdır.

Ancak fiil soruşturmayı gerektiriyorsa, soruşturma süresi bir aya eklenir. Fiilin disiplin cezasını gerektirdiği askeri mahkemede[326] anlaşılırsa bu bir aylık süre hükmün kesinleştiği veya mahkemece evrakın ceza verilmek üzere disiplin amirine gönderildiği tarihte başlar (AsCK m.179). Dolayısıyla disiplin amiri olayı öğrendiği tarihte bir aylık zamanaşımı süresi geçmişse herhangi bir işlem yapmaması gerekir. Aksi takdirde verdiği disiplin cezası yok hükmünde olacaktır[327]. Disiplin amiri maiyetinden birinin disiplin tecavüzü veya disiplin kabahati teşkil eden bir fiilini “bizzat görerek”, “ihbar” veya “şikâyet” gibi çeşitli şekillerde öğrenebilir. Bazı hallerde bir gazete veya yayın organında yayımlanan bir haber veya kulaktan kulağa dolaşan bir rivayet dahi disiplin suçunun ihbarı niteliğinde kabul edilerek ilgili şahıs hakkında disiplin soruşturmasına başlanılması için yeterli olabilmektedir[308].

[878] 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 130’ncu maddesi; “Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını yapmayan memur, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır.” hükmünü taşımaktadır. [305] Disiplin cezalarının belirli süreler sonunda sicilden silinmesini öngören 657 SK’nın 133. Maddesinin, disiplin kurulu üyelikleri bakımından DY ile işlemez hale getirilmesinin, normlar hiyerarşisine aykırı olduğu gerekçesiyle eleştirilmektedir (Oğuz Sancakdar, Disiplin Yaptırımı Olarak Devlet Memuriyetinden Çıkarma ve Yargısal Denetimi, Yetkin Yayınevi, Ankara 2001, s.283). Ancak disiplin kurulu üyeliği yapacak kişilerin tarafsızlıklarının ve güvenilirliklerinin sağlanabilmesi için, adli sicilden silinse dahi disiplin cezası almamış olmalarının aranması daha uygun bir yöntemdir. [93]   Burada kullanılan “ve” bağlacının “veya” olarak anlaşılması gerekir. Çünkü mevzuatımızda yer alan “amir ve üst” kelime öbeklerini “amir veya üst” olarak algılamak ve uygulamak hakkaniyete daha uygundur. Eğer, amaçsal yorum yapılmaz da sözel yorumla yetinilirse, amir konumunda olmayan üstlere karşı girişilen maddenin tanımladığı fiiller, cezalandırılmamış olacaktır. Böylece askerlik hizmetinin yürütülmesinde büyük sorumluluğu olan üstler korunmamış olacaktır. Bu da kanun koyucunun amacına aykırı bir uygulama meydana getirecektir (Yıldırım, Askeri disiplin, s.89-90).

Başkan ve Başkan Vekilliğinin aynı anda boşalması durumunda en yaşlı üye Üst Kurula başkanlık eder. (2) Üst Kurul, bu Kanun ve mevzuatta kendisine verilen görev ve yetkileri kendi sorumluluğu altında bağımsız olarak yerine getirir ve kullanır. (1) Seçimlerle ilgili olarak seçim dönemlerinde yapılan yayınlara ilişkin usul ve esaslar Yüksek Seçim Kurulu tarafından düzenlenir. (9) Frekans planlarının uygulanmasına, karasal sayısal yayına geçiş ve sıralama ihalesine ilişkin usul ve esaslar Üst Kurul tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. (3) Bu madde Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu hakkında da uygulanır. (1) Sinema ve televizyon için yapılmış filmler, diziler ile spor ve genel eğlence programları haricinde, yayınlarda ürün yerleştirmeye yönelik uygulamalara yer verilemez. Ürün yerleştirme uygulamaları ticarî iletişimle ilgili düzenlemelere tabidir. (2) Desteklenen programlarda, destek verene veya üçüncü bir kişiye ait mal ve hizmetlere atıfta bulunulamaz ve bunların alınması, satılması ve kiralanması teşvik edilemez. (9) Münhasıran reklam, tele-alışveriş ve öz tanıtım yayınlarına ayrılmış televizyon ve radyo yayın hizmetlerine bu madde hükümleri uygulanmaz. (8) Dinî tören yayını içine hiçbir şekilde reklam ve tele-alışveriş yayını yerleştirilemez. (7) Genel beslenme diyetlerinde aşırı tüketimi tavsiye edilmeyen gıda ve maddeler içeren yiyecek ve içeceklerin ticarî iletişimine, çocuk programlarıyla birlikte veya bu programların içinde yer verilemez.

Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kanunlarında radyo ve televizyon yayını yapabileceklerine ilişkin hüküm bulunan kamu kurum ve kuruluşlarından Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu tarafından herhangi bir ücret alınmaz. Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu haricindeki kamu kurum ve kuruluşlarına kanal, frekans veya multipleks kapaparibahis tahsisi yapılmaz. (3) Yayının herhangi bir şekilde soruşturma veya kovuşturma konusu yapılması hâlinde, bu işlemlerin sonuçlandığının yetkili mercilerce ilgili medya hizmet sağlayıcı kuruluşa yazılı olarak bildirilmesine kadar soruşturma veya kovuşturma konusu yayın kaydının saklanması zorunludur. (3) Televizyon yayıncıları, ayrıca Avrupa Sınır Ötesi Televizyon Sözleşmesine taraf başka bir ülkenin listesinde yer alan önemli olaylarla ilgili münhasır haklarını, söz konusu ülke vatandaşlarının önemli bir kesimi tarafından izlenmesini engelleyecek şekilde kullanamaz. Madde 29 -Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin 19 Nisan 2022 Salı günü yapılan Genel Kurulu’nda gündemin 6. Bu komisyon, meslek ilkeleri konusunda duyarlı gazeteci, hukukçu ve akademisyenler arasından seçilen (11) kişiden oluşur. Komisyon, Türkiye Gazetecileri Hak Sorumluluk Bildirgesinde belirtilen ilkelere aykırı davranışlarla ilgili Yönetim Kurulu’nun intikal ettireceği dosyaları, TGC’ye intikal etmiş konu ile şikayetleri inceleyeceği gibi, resen de yayın veya eylemi inceleyebilir. Maddesinde tanımı yapılan cezalardan birini vermek için oybirliği ile karar alır.

Ne var ki; böyle bir yetkinin kullanılması durumunda özlük dosyasına herhangi bir belge konulmadığı gibi Kuvvet Personel Başkanlığına da bir yazı yazılmamaktadır”  şeklindeki gerekçesiyle uyarı yazısını ceza olarak kabul etmiş ve savunma hakkı tanınmadığı için yok hükmünde sayılmasına karar vermiştir[780]. Fıkrasında yer alan disiplin suç ve tecavüzlerinden ötürü disiplin amirlerince verilen cezaların yargı denetimim dışında olduğuna ilişkin hüküm, oda hapsi disiplin cezası yönünden çatışmaktadır. Mahkeme, Engel ve diğerleri/Hollanda kararında, disiplin cezalarının infazında askerlerin rütbelerine göre farklı muamele yapılmasının[649] Sözleşme’nin 14. Maddede geçen “veya herhangi başka bir durum bakımından” ifadesinden de anlaşılacağı üzere, maddede gösterilen ayrımcılık nedenlerinin sınırlı olmadığını, ayrıca özgürlüğü kısıtlamayla sonuçlanan bir ceza veya tedbirin infaz tarzına ilişkin bir farklılaştırmanın da 14. Hemen belirtmek gerekir ki AİHM bir disiplin cezasının kişi özgürlüğünü sınırlar boyuta ulaşıp ulaşmadığının tespitinde, kişinin içinde bulunduğu somut şartlar, ceza veya tedbirin niteliği, süresi, etkileri ve uygulanma tarzı gibi çeşitli faktörleri dikkate alınmaktadır. Engel kararında 12 gün süreli göz hapsi cezasını kişi özgürlüğünü ihlal eder boyutlarda bulmamıştır. Ancak disiplin amirlerince azami süre olan 28 gün süreli verilecek ve kesintisiz infaz edilecek göz hapsi cezasını, cezanın süresi bakımından askerliğin olağan koşullarını aştığı, kişi özgürlüğünü tahdit eder boyuta ulaştığı gerekçesiyle ihlal kararı vermesi kuvvetli bir ihtimaldir.

() ()

Deixe um comentário

O seu endereço de e-mail não será publicado. Campos obrigatórios são marcados com *